Ankara’nın doğal şansı ‘Beypazarı’

12 Eylül 2019 – Aziz Devrimci

Her insanın kendi edebiyatı olmalı.

“Kayanın bedenleri
Çevirin gidenleri
Ne hoş yazma bağlıyor
Beypazar güzelleri”
(Çay Kuşum, Beypazarı türküsü)

Doğduğu coğrafya, yediği yemekler, kültürel değerleri, inançları, aşkları, sevdikleri, sevmedikleri… Hayalleri, yolculukları, gördükleri ve görünce büyülendiği anları şekillendirir duygularını. Ve duyguları da kendi edebiyatını. Beypazarı, kendi edebiyatınızı geliştirecek kıvamda bir şehir. Kültür, sanat ve tarih konu başlıkları ile düzenlenen ‘25. Uluslararası Beypazarı Festivali’ dolayısıyla gittiğimde, insan edebiyatını derinden etkileyen izlere rastladım.

Frig ve Hititler’den bu günlere ulaşan sulu tarımı, Selçuklu ve Osmanlı dokunuşları ile yapılan konakları, tarihi İpek Yolu’nun pazar ve alışveriş ruhunu kattığı, mistik havayı soludum. Doğallığını fark etmek için özel bir çaba harcamadan kendinizi bir kervanın uğrak yerinde hissedeceksiniz. Şehrin içindeki ‘yaşayan ev’ ile şehrin 7-8 km dışında Macun Köyü’nde kurulan ‘yaşayan köy’ müzelerine mutlaka uğrayın. Alaaddin Sokak, Beypazarı Çarşısı, Hıdırlık Tepesi, Suluhan Cami’yi görmeden ayrılmayın. Yüksek kayaların üzerine kurulu bir şehir olduğundan ‘kaya doruğu ülkesi’ benzetmesi yapmış bir yazar. Siz de kendi edebiyatınızda kim bilir hangi duyguyla, hangi benzetmeyi yapacaksınız…

Ankara’nın doğal şansı ‘Beypazarı’

BEYPAZARI KURUSU GÜVECİ, SARMASI…

* Kurusunun yanında yaşı da var. Un, süt, tereyağı ve tarçınla hazırlanıp fırınlanan Beypazarı kurusunun kurutulmamış haline ‘yaş kuru’ deniyor ve kısa sürede tüketilmesi gerekiyor. Kervanlara, uzun sürecek yolculuklarında eşlik edebilecek nitelikteki ‘kuru kuru’ ise doğal yöntemlerle kurutulup, çaya, süte veya suya batırılarak yeniyor. Sıvıya batırınca dağılmıyor.

* Kuzu eti, pirinç, kuyruk yağı, sivri biber ve domatesle güveç kabında fırınlanarak pişirilen ‘Beypazarı güveci’ en bilinen, mutlak tadılması gereken yemek.

* İncecik körpe üzüm yaprakları ile kırık pirinç kullanılarak hazırlanan sarma içine, kuyruk yağı, biber salçası, domates salçası, maydanoz, taze soğan, kuru soğan, pul biber ve tuz konuyor. Üzerine zeytinyağı gezdirildikten sonra, azar azar su katılarak pişiriliyor, tadına doyulmuyor.

* Mayalanma ve ekşitilme biçimi Beypazarı’na has olan tarhanaya bayıldım. Tarifi vermiyorum, gidip oradan hazır alın, zira yapmanız çok zor.

* Yemekten sonra önünüze gelecek “damat kesimi baklava”yı “Tıkandım” diye geri çevirmeyin, pişman olursunuz. Nasılsa Türkiye’nin en iyi maden suyunun çıktığı topraklardasınız. Narlısından içtiniz mi hazmı kolay.

‘Taş Mektep’ ve ‘Tarihi Güveççi’ bu yemekleri tadacağınız yerler. 1890 yılında kurulan kuru fırını ‘Arabul’a uğrayın. Gezinirken dut veya havuç suyu içip yorgunluk atın.

DIBIL GÖDEK BICILGAN

Dıbıl: Köpek yavrusu.
Gödek: Korkak.
Bıcılgan: Cıvık yağ.
Belediyenin hazırladığı 5 bin 202 kelime ve ifadeden oluşan ‘Beypazarı Ağzından Sözcükler’ kitapçığından alıntı yaptım. Öyle bir karma kültür biriktirmiş ki Beypazarı, kendine has bir ‘ağız’ oluşmuş. Meraklıysanız bir tane edinin.

Ankara’nın doğal şansı ‘Beypazarı’

SAKLI GÜZEL

Çok iyi saklanmış, “İyi ki de saklanmış” diye geçiyor içinizden ilk gördüğünüzde. Ankara’ya 130, Beypazarı’na 30 km uzaklıktaki, Beypazarı Belediyesi’nin milli parklardan kiralayarak restore ettiği Karagöl Tabiat Parkı’ndan bahsediyorum. Mimarisi taş ve ahşap kulübelerin hepsi Karagöl’e bakıyor, bir fincan kahve ile siz kitap okurken, hepsi sessizce sizi dinleyecek. Gölün çevresindeki yürüyüşünüzde Ahlat, kuşburnu ve alıç ağaçlarına rastlayacaksınız, size meyvelerinden ikram edecekler. Çekinmeyin, oltanızı göle fırlatın, kadife ve sazan balıkları oyun peşinde zaten. Bisiklet binin isterseniz, nefes nefese kaldığınızda kekik kokuları ferahlatsın. Tatlı yorgunlukla kulübenize dönün, eriyen karın yer altında oluşturduğu pınardan, çeşmenize akan buz gibi membaa su ile en güzel çayı demleyin, göl manzarasına bakın ve “Oh be” deyin. Korkmayın geceden, yalnız değilsiniz, yıldızlar var! Onlarla sohbet edip, efkar dağıtınca “İyi ki gelmişim” diyeceksiniz. Bence vaktinizi ‘abilti gabilti’ (Beypazarı ağzında ‘boşa harcamak’) etmeyin, hemen plan yapıp gidin. Belediye Başkanı Tuncer Kaplan kalender adam, bizi ağırladığı gibi sizi de en iyi şekilde ağırlayacaktır.

Kaynak: Bu yazı http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/aziz-devrimci/ankaranin-dogal-sansi-beypazari-41328000 adresinden alınmıştır.


Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *